Konsil, Hristiyanlıkta tanrısal doğa ve insan doğasının birleşmesi konusundaki tartışmalara cevap bulunması amacıyla toplanmıştır. Ana tartışma noktası, İsa'nın Hristiyan inancında nasıl anlaşılacağıdır. Bazıları, İsa'nın doğasının tamamen insan ve tanrı olarak ayrılıp birleştiği görüşünü benimserken, diğerleri Hristiyan inancının ana öğretisi olan "İsa'nın iki doğası, bir kişilik" anlayışından yana tavır almışlardır.
Konstantinopolis Konsili'nde, İsa'nın tanrısal ve insan doğasının bir araya geldiği "birleşmiş doğa" anlayışı benimsenmiştir. Bu doğrultuda, İsa hem tam anlamıyla insan hem de tam anlamıyla tanrıdır ve bu iki doğası ayrılmış bir şekilde var olmamış ve birbirine karışmamıştır. Konsil, bu anlayışı ifade eden "İsa'nın iki doğası, bir kişilik (hypostasis)" ifadesini kullanmıştır.
Konsil ayrıca, Kudüs'teki konsilden itibaren patriklik unvanını ve onurlarını kabul eden Konstantinopolis Başpiskoposu'nun (patriği) Roma Patriği ile aynı otorite ve onurlara sahip olmasına karar vermiştir. Bu karar, Doğu ve Batı kiliseleri arasında güç dengelerini değiştirerek ayrılık noktaları oluşturmuştur.
Konstantinopolis Konsili, Hristiyanlık tarihinde önemli sonuçlar doğurmuş ve Doğu ve Batı kiliseleri arasındaki ayrılığı daha da derinleştirmiştir. Ortodoks Kilisesi, bu konsilde kabul edilen doktrinleri benimsemiştir. Katolik Kilisesi ise, bu konsilde kabul edilen bazı ifadeleri farklı anlamakta ve yorumlamaktadır. Bu nedenle, bu konsil Hristiyan dünyasında hâlâ tartışma konularından biri olarak kabul edilmektedir.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page